Yatırım piyasasında yeni dönem: Kripto paraların yükselişi sürse de emlak ve altın önde

“`html

Küresel Yatırımların Dağılımı ve Geleceği Üzerine Gözlemler

Küresel ölçekli yatırımların güncel verilerine göre, emlak sektörü 380 trilyon dolarlık değeri ile dünya genelindeki toplam yatırımların %48,7’sini elinde bulunduruyor. Bunu takip eden tahviller 133 trilyon dolar (yüzde 17) ve hisse senetleri ise 124 trilyon dolar ile (yüzde 15,9) önemli bir konumda yer alıyor.

Son zamanlarda sıklıkla dile getirilen altın, 22,4 trilyon dolarlık piyasa değeriyle global yatırımların yalnızca %2,9’unu temsil ederken, Bitcoin gibi kripto varlıklar ise 3,6 trilyon dolarlık değerleri ile tüm yatırım alanlarının sadece %0,5’ini oluşturuyor.

Mevduat hesapları da 117 trilyon dolarlık değeriyle %15’lik bir paya sahip. Bu veriler ışığında, yatırımcıların mevcut durumda emlak varlıklarını en cazip yatırım aracı olarak tercih ettikleri görülüyor. Bununla birlikte, kripto paralar birçok tartışmaya neden olmasına rağmen, yatırımcıların en az ilgi gösterdiği araç konumunda kalıyor.

Hangi Sektör Ne Kadar Büyüdü?

Kripto varlıklar, belki de yatırımcılar tarafından en az ilgi gören seçenek olsalar da, son yıllarda en yüksek getiriyi sağlama konusunda lider konumdalar. Aralık 2018 ile kıyaslandığında, kripto paraların toplam değeri %1196 oranında bir artış göstermiştir.

Bu dönemde Bitcoin’in değeri yaklaşık %3100 artış kaydederken, küresel emlak %22,5, bono ve tahviller %29,4, borsa ise %66 seviyesinde büyüme göstermiştir. 2018-2025 yılları arasında geleneksel yatırım araçları arasında en büyük getiriyi %167 ile altın sağlamaktadır. Altının borsa ile kıyaslandığında daha fazla dikkat çekmesi, bu durumu daha da anlamlı hale getiriyor.

Gelecek Yıllardaki Yatırım Tercihleri

Ekonomik ve jeopolitik dengelerdeki değişimler, teknolojik yenilikler, iklim koşulları ve demografi, önümüzdeki on yıl içinde yatırım tercihlerinde önemli dönüşümlere yol açabilir. Bu durum, emlak, tahvil, hisse senedi, altın ve kripto paralar gibi ana yatırım araçlarının her birinin farklı evrim süreçlerine gireceği anlamına geliyor.

Geleneksel bir yatırım aracı olarak konumlanan gayrimenkul sektörü, teknoloji sayesinde dijitalleşme sürecine giriyor. Blok zinciri teknolojisi ile mülklerin tokenize edilmesi, yatırımcılara emlak varlıklarının küçük paylarını almalarına olanak sağlıyor.

Bu gelişme, piyasaya giriş için gerekli olan yüksek birikim şartını ortadan kaldırırken, aynı zamanda likiditeyi artırabilir. Genç yatırımcılar, fiziksel mülkler yerine tokenleştirilmiş gayrimenkullere yönelebilir.

Ayrıca, nüfusun yaşlanma eğiliminde olduğu ülkelerde konut talebinin düşmesi muhtemel görünürken, daha genç ülkelerde yüksek doğurganlık oranları ve kırsaldan kente göçün devam etmesi, emlak yatırımlarının cazibesini korumasına neden olabilir.

HardMan&Well firmasının değerlendirmelerine göre, küresel emlak pazarı 2030 yılına kadar yılda %10,1 oranında büyüyebilir. Bu büyüme, hızlanan şehirleşme, artan gelir seviyeleri ve daha küçük konutlara olan talebin artışıyla tetiklenecek.

Güvenli Liman Algısında Değişim

Devlet tahvilleri, finansal kuruluşlar ve emeklilik fonları tarafından genellikle güvenilir varlıklar olarak kullanılır ve uluslararası kredi sisteminde önemli bir rol oynamaktadır.

1980’lerin başından bu yana faiz oranlarının düşmesi, var olan tahvillerin değerini artırmış ve bunlar portföylerde istikrarlı bir gelir sağlayan varlıklar haline gelmiştir. Ancak son zamanlarda artan kamu borçları ve kredi notlarındaki düşüş, bu güvenilirliği tehdit eder hale gelmiştir. Bunun sonucunda, hem kamu hem de özel sektör borçlarının yüksek seviyelere ulaşması, yatırımcıların tahvillere olan ilgisini azaltabilir.

Hisse Senetlerinin Geleceği

Borsa, uzun vadede yüksek getiri arayışı içinde olan yatırımcılar için hâlâ cazip bir seçenek. Örneğin, ABD’nin S&P 500 endeksi 1957’den bu yıla kadar yıllık ortalama %10,33 oranında getiri sağladı.

Yapay zeka, elektrikli araçlar ve bulut bilişimi gibi yenilikçi alanlar, yatırımcılar için umudu arttırıyor. Gelecekte özellikle yapay zeka ve sürdürülebilir teknolojilere odaklanan şirketler dikkat çekecektir.

ARK Invest’in 2024 “Büyük Fikirler” raporu, yapay zeka ve biyoteknoloji firmalarının piyasaların %15-20’sini oluşturabileceğini tahmin ediyor. Aynı rapor, imalat sektöründe devrim yaratacak üç boyutlu yazıcıların yıllık gelir artışının %40 civarında olacağını öngörüyor.

Ayrıca, ABD ve Avrupa borsalarının küresel hakimiyeti azalırken, Asya’nın özellikle Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya borsalarının gücü artma eğiliminde olabilir.

Altın: Belirsizlikte Zamansız Bir Güvenli Liman

Altın, ekonomik belirsizlik dönemlerinde geleneksel bir güvenli liman olma özelliğini sürdürmektedir. Merkez bankaları, altın alımlarını artırarak fiyatları yukarı yönlü etkilerken, küçük yatırımcıların ilgisi de artış göstermektedir. Geçmişte dünya merkez bankalarının rezervindeki altın payı %5 civarındayken, son yıllarda bu oranın %10’a kadar yükseldiği görülüyor.

Jeopolitik risklerin artması, enflasyon baskılarının sürmesi ve para birimlerine olan güvenin azalması, altına olan talebin gelecekte daha da artacağını öngörmekteyiz.

Bununla birlikte, uzay madenciliği kavramı da altın yatırımcıları için önemli bir husus haline geliyor. Uzaydan maden çıkarım sürecinin yeterince ekonomik hale gelmesi durumunda, altın ve diğer madenlerin fiyatları olumsuz yönde etkileyebilir.

Kripto Varlıkların Yaygınlaşması

Bitcoin ve diğer kripto para birimleri, günümüzde yalnızca spekülatif yatırım araçları olmaktan çıkmış durumda. Genç nesil yatırımcılar, geleneksel piyasalara alternatif olarak kripto varlıklara yönelmektedir. 2024 yılında Bitcoin ve Ethereum’a yönelik ETF ürünlerinin piyasaya sunulması ve Bitcoin’in fiyatının yeni rekor seviyelere ulaşması, kurumsal yatırımcıların ilgisini artırmakta.

2024 itibarıyla dünya nüfusunun yaklaşık %7’sine tekabül eden 560 milyondan fazla kişi kripto varlıkları kullanılmaktadır. Blackrock’un verilerine göre, Bitcoin’in kullanıcı sayısı son 12 yılda 300 milyona ulaştı ve bu büyüme internet kullanım hızından %20 ve cep telefonları kullanım hızından %43 daha hızlı gerçekleşti. Coinbase CEO’su Brian Armstrong, bu hızla devam edilmesi durumunda kripto kullanıcı sayısının 2030 yılına kadar birkaç milyar kişiye ulaşabileceğini belirtiyor.

ARK Invest’in raporuna göre, şu an 3,6 trilyon dolarlık piyasa değeri bulunan kripto varlıkların değeri 2030 yılında 12 trilyon dolara, 2050’de ise 50 trilyon dolara yükselebilir.

* Bu makaledeki görüşler yazarın şahsi düşünceleridir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasıyla örtüşmeyebilir.

“`

Related Posts

Konkordatoya yeni bakış: İflasın eşiği değil yeniden doğuşun formülü

Ticaret hukuku ve borç yapılandırmaları alanlarında uzman Avukat Ayten Hiçyılmaz, konkordato sürecinin kritik noktalarına dikkati çekerek, şirketleri uyardı. Hiçyılmaz, “Ben konkordatoyu bir koruma kalkanı değil, stratejik bir yeniden yapılanma planı …

Trump, AB piyasaları sarstı

ABD Başkanı Donald Trump’ın AB’ye yönelik çelik tarifelerini yüzde 25’ten yüzde 50’ye çıkaracağını açıklamasının ardından AB piyasaları haftanın ilk işlem gününe negatif başladı.

Yeni dünya düzeninde bankalara yer olmayacak

Yeni dünya düzeninde birçok iş modeli yok olacak. Bunların başında da bankacılık geliyor. Ama bugün bildiğiniz anlamda bankacılık. Bankalar ya sert bir rüzgârda yok olup gidecek yahut da hüviyetlerini değiştirecek. Çünkü bir asırdır yoksuldan alıp zengine verdikleri eleştirisine karşı hiçbir iyileştirme yapmadılar. Yapmadıkları gibi daha da beter gittiler. Faiz düştüğünde krediyi varsıla verirler, faiz çıktığında da mevduatı varsıl yatırır. O mevduat da önceki kredilerin bir sonucudur. Böylece sistem

Türkiye’nin dev korsan gemisi! 70 kişi çalıştı, servet harcandı

Alanyalı iş adam Hasan Çavuşoğlu tarafından yaptırılan ve yapımı 8 ayda tamamlanan yeni turistik gemi, Manavgat Çayı’ndan denize indirildi. Bayram öncesinde denize indirilen gemi, iç donanımı tamamlandıktan sonra Alanya Limanı’ndan Akdeniz turlarına …

Çin limanlarında taşınan kargo yükü ve konteyner miktarı arttı

Çin limanlarında taşınan kargo yükü ve konteyner hacmi, 2025’in ilk 4 ayında yıllık bazda artış kaydederken, ABD ile tarife restleşmesinin yarattığı dış şoka karşı direnç işareti verdi.

Zirai dondan etkilenen 9 milyon dekarı nasıl inceleyecekler: Zarar çok, ekspertiz yok

Türkiye’de Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı 2.3 milyon çiftçi bulunmasına karşın olası zararları incelemek üzere bitkisel ve hayvansal üretimde sadece 2 bin ekspertiz bulunduğu ortaya çıktı. 36 ili etkileyen zirai don felaketini ise bitkisel üretimdeki sadece bin ekspertiz inceleyecek. CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun bu kadar az ekspertiz ile zirai dondan etkilenen 9 milyon dekar alanın nasıl inceleneceğini sordu.