Kurdaki yükseliş firmaların e-ihracat iştahını artırdı

Mehtap HALICI

Bunun yüzde 20-25’i üretici. Bu oranın daha da artması gerekiyor. Bu 5 ila 7’lik oran yüzde 20-25 noktasına gelebilir” dedi. Özkara, dövizin yüksek olmasıyla firmaların potansiyel olarak ürünü farklı fiyatlandırabildikleri için yurtdışı satışa yöneldiklerini söyledi.

Döviz kurundaki artış ihracatı cazip hale getirdi. Kimi firma dünya ülkelerine satış yapabilmek için sanal pazaryerlerine odaklanırken kimisi de kendi e-ihracat sitelerini kuruyor. Ürün ve hizmetin döviz karşılığında satılması da firmaların iştahını kabartıyor. Bu da en çok kazanç sağlayan para birimlerinden Dolar/Euro ile e-ihracatla satış yapan işletmeleri cezbediyor. Firmalar potansiyel olarak ürünü farklı fiyatlandırabildikleri için yurtdışı satışa yöneliyor.

Türkiye’de yaklaşık 3 milyon KOBİ işletmesinin olduğunu belirten TOBB e-Ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara, bu rakamın 500 bininin kısmen fiziki ürün tutan perakendecilerden oluştuğunu söyledi. Şu anda 35 bin firmanın e-ticaret sektöründe faaliyet gösterdiğine işaret eden Özkara, “Bu 35 bin firmanın yüzde 5 ila 7 si e-ihracatın içinde faaliyet gösteriyor. Bunun yüzde 20-25’i üretici. Mevcuttaki 5 ila 7’lik oran yüzde 20-25 noktasına gelebilir. Bu oranın daha da artması gerekiyor.” dedi.

E-ihracatta Avrupa zor Pazar

Dövizin yüksek olmasıyla firmaların potansiyel olarak ürünü farklı fiyatlandırabildikleri için yurtdışı satışa yöneldiklerini belirten Özkara, “E-ihracat son 2 yılda daha ilgi gören ve arzulanan bir şey olmaya başladı. Bu durum yurtdışını Türkiye’den daha cazip kılıyor. Her ticaret yapan işletme ‘Biz bunu yurtdışına da satalım.

Nereye satabiliriz?’ gibi çeşitli çalışmalara başladı. Bununla ilgili devletinde çalışmaları mevcut. Dış ticaret bakanlığında e-ticaret konsorsiyumları kuruluyor, son birkaç aydır destekler sağlanmaya başlıyor. Doğal olarak e-ihracatında aslında büyüme ivmesinin geçmiş 4-5 yıla daha hızlı olacağını düşünüyorum. Siyasi tarafın, bürokrasinin de buraya ilgi ve isteği var” diye konuştu.

E-ihracat olarak bakıldığında Orta Doğu ülkeleri, Amerika, Avrupa gibi ülkelerin yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Seyhun Özkara, “Ortadoğu tarafında tekstil gibi kategorilerde iyiyiz. misal tesettür giyim, halı, ev tekstili, dekorasyon gibi alanlarda potansiyel var. Amerika’ya bakarsak daha küçük el emeğiyle yapılan kuyum ve takı gibi ürünlerde iyi gidiyoruz.

Avrupa daha zor bir pazar Çünkü belirli limitler ve kontroller var ürünün girişiyle ilgili. Amerika’da bugün 800 dolara kadar bir ürünü gümrüksüz gönderebiliyorsunuz ama Avrupa’ya girerken gümrükte takılabiliyor, onun için firma kurulması gerekiyor, o biraz daha operasyon anlamında zor olabiliyor” ifadelerini kullandı.

Geçen yıl Türkiye’de enflasyonun etkisiyle birlikte e-ticaret hacminin 800 milyar TL olarak gerçekleştiğine işaret eden Seyhun Özkara, “Bu yılın ilk 6 ayında 650 milyar TL’lik bir e-ticaret hacmi oldu. Bu yıl ise bu rakamın 1.4 trilyon TL’lik bir e-ticaret hacmine ulaşacağını öngörüyoruz” dedi.

Tüketicilerin % 20’si online kanalı kullanıyor

E-ticarette hacimsel olarak dünyadan geride kaldığımızı belirten Özkara, “Oradaki tüketicilerin yüzde 70’i fiziki mağazayı kullanırken, yüzde 30’u online kanalı kullanıyor. Bu rakam bizde yüzde 20’lerde kalıyor ” ifadelerini kullandı.

MDYD Başkanı Banu Hızlı: Dijital kanalların önemi artıyor

Müşteri alışkanlıklarının değiştiği günümüzde teknoloji bu değişimde ilk sırada yer alıyor. Bugün alışveriş deneyiminin önemli bir kısmı, çevrimiçi platformlara, mobil cihazlara ve bilgisayara kaydı.

Tüketici segmentinde genç nüfusun ağırlığının artmasıyla birlikte dijital kanalların öneminin daha da artmasının beklendiğini belirten Müşteri Deneyimi Yönetimi ve Teknolojileri Derneği (MDYD) Yönetim Kurulu Başkanı C. Banu Hızlı, “Mobil deneyimle tüketim alışkanlıklarının önemi tüm kuşaklar için artıyor. Mobil deneyimin tasarımı ise bireysel müşteri tercihlerine büyük ölçüde yön veren etkenlerden” dedi.

Tüketicilerin yüzde 56’sının, mobil cihazların alışveriş amacıyla kullanımının giderek artacağını belirten Hızlı, “Araştırma sonuçlarına göre, 18-24 yaş aralığındaki tüketiciler arasında mobil kullanımının artacağını öngörenlerin oranı ise daha da yüksek. Katılımcıların yüzde 34’ü gelecek dönemde dizüstü bilgisayar kullanımının da yoğun olacağını belirtiyor.

Türkiye’deki tüketicilerin dörtte biri, önümüzdeki 6 ayda sosyal medya platformlarından alışveriş yapma eğiliminin artacağını düşünüyor. E-ticarete yönelimin artacağını düşünenlerin oranı ise yaklaşık yüzde 90” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir