Henry Kissinger, ABD tarihinin en tartışmalı figürlerinden biri olarak hayata veda etti. Laos, Vietnam ve Kamboçya’da ABD tarafından öldürülen milyonların sorumluluğunu taşımasının yanı sıra uluslararası ilişkilerdeki realist tutumuyla Çin ve ABD arasındaki ilişkilerde kilit rol oynadı. İleri yaşına rağmen son 10 yılda küresel gelişmeleri yorumlamaktan ve hatta müdahil olmaktan geri durmadı. Vefat etmeden yalnızca aylar önce Çin’e iş amaçlı bir ziyaret gerçekleştirdi ve önemli temaslarda bulundu.
Peki, Kissinger herkesi korkutan 3. Dünya Savaşı ihtimali ile ilgili ne söyledi?
UKRAYNA 1914’Ü ANDIRIYOR
Henry Kissinger, Güney Asya’da korkunç suçlar işlese de küresel güçler arasında “diplomasiden” yana oldu. Rusya’yla olan ilişkilerde Rusya’nın çekincelerine saygı duyulması gerektiğini yineledi. Rusya 2008’de Gürcistan’ı işgal ettiğinde Rusya’nın izole edilmesinin sürdürülebilir bir politika olmadığını vurguladı. Rusya’nın Kırım ilhakı sonrası ise Ukrayna’nın Batı ile Doğu arasında tarafsız kalması gerektiğini savundu.
2022’de Rusya’nın işgali sonrası statükonun korunması için masaya oturulması gerektiğini, savaşa devam etme arzusunun Ukrayna’nın özgürlüğünden ziyade Rusya’ya karşı savaş yapmak için olacağını söyledi.
Ancak Kissinger, 2023’te Ukrayna meselesindeki tutumunu değiştirdi. Ona göre bugüne kadar savunduğu politikalar Ukrayna’da savaşın başlamaması üzerineydi. Bundan sonra Ukrayna’nın NATO’ya katılması Rusya’yı caydırması açısından bir zorunluluktu. Yine de Rusya, bir şekilde Ukrayna’da elde ettiği toprakların bir kısmını koruyacaktı. Dahası Çin’in, Rusya’nın Ukrayna’da kaybedip paramparça olmasını hoş görmesi mümkün değildi. Bugün, Ukrayna savaşının geldiği konum 1914’ü andırıyor. Cephe hattının kırılmadığı bir savaş bir anda küresel güçleri içine çekip facianın fitilini ateşleyebilir.
ABD VE ÇİN’İN 5-10 YILI KALDI
Kissinger, en korkutan açıklamalarını ise ABD-Çin ilişkileri üzerine yaptı. Ünlü diplomatın The Economist’e verdiği 8 saatlik röportajda iki ülke ilişkilerinde “şeytanlaştırmanın” giderek daha tehlikeli bir boyut aldığını söyledi. Kissinger’a göre yapay zekânın yükselişi ve askeri amaçlarla kullanılması da dünya için felakete sebep olabilir. Kissinger, iki ülkenin de karşı tarafı varoluşsal tehdit olarak görmesinin bir savaş ihtimalini güçlendirdiğini vurguladı.
Eski Dış İşleri Bakanı’na göre eğer ABD ve Çin arasındaki sorunları 5-10 yıl içerisinde çözemezse tüm dünyayı yakacak bir savaşın fitilinin ateşlenmesi içten bile değil. Ancak bunu önlemek için bazı yollar mevcut. Kissinger, Rusya ve Çin’in arasındaki dostluğun çok kalıcı olmadığını düşünüyor. Ona göre Rusya’nın izole edilmemesi ve Batı’yla ilişkilerini yeniden tesis etmesi Rusya’yı Çin’e mecbur bıraktırmayacaktır. Böylece dünyadaki dengeleri sarsacak “Rusya-Çin” paktının önüne geçilecektir.
Kissinger, Rusya ve Çin’le iyi ilişkiler kurarak bir ittifakı önlediğini düşünüyor. Bu nedenle de ölümü sonrası hem Çin’den hem de Rusya’dan taziye mesajları geldi. İki ülkenin dostluğunun ABD için tehdit oluşturacağı iddiasının da doğruluk payı var. Neticede Çin, devasa bir insan gücü ve endüstriye sahipken Rusya, bu endüstriyi besleyecek enerji ve hammaddeyi sağlayabilir. Bu da normalde eşsiz olan ABD ekonomisinin üzerine çıkacakları anlamına gelir.
İşte bu nedenle Kissinger için savaşı önlemenin yolu ABD ve Çin’in birlikte yaşamayı öğrenmesinden geçiyor. Bunun gerçekleşmemesi durumunda birkaç yıl içerisinde dünyayı kasıp kavuracak bir savaş başlayabilir.