Borsa İstanbul neden coştu? Ekonomist Oğuz Demir açıkladı

Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, günün işlemlerinde 11.301 puana kadar yükselerek tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Bu rekor, 18 Temmuz 2024 tarihinde ulaşılan 11.252 puanlık önceki tarihi zirvenin üzerine çıktı. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi 13 ay sonra yeni bir rekor kırmış oldu.

AÇILIŞTA YÜKSELİŞLE BAŞLADI

Güne önceki kapanışa göre 61,25 puanlık artışla başlayan BIST 100 endeksi, yüzde 0,55 oranında yükselerek 11.195 puana ulaştı. Gün içi yükselişini sürdüren endeks, yaklaşık 13 ay sonra tarihi bir rekora imza atarak 11.301 seviyesini test etti.

Yaşanan bu gelişmeyi “Günübirlik Politikalar, Kaybolan Yarınlar” başlıklı yazısında değerlendiren Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir bunun bir yanılsama olduğuna işaret etti.

“İKİ FOTOĞRAF VAR”

“Türkiye’nin bugünkü ekonomik manzarasını iki fotoğrafla özetlemek mümkün.” diyen Demir, birinci fotoğraf olarak borsada yaşanan yükselişi anlattı.

Demir şunları kaydetti: “Borsa İstanbul’un tarihi zirveye tırmandığı, ekranların yeşile boyandığı,
yatırımcıların zafer havasında kutlama yaptığı bir bahar sahnesi var.”

İkinci fotoğraf diye Demir şunları anlattı: “Enflasyon altında ezilen maaşlar, borçla ayakta kalmaya çalışan haneler ve geleceğe kaygıyla bakan milyonların yüzlerindeki yorgunluk… Bir fotoğrafta ekranlarda yeşil rakamlar, diğerinde market kasasında kıpkırmızı yüzler.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlarda Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındğı 19 Mart tarihine işaret eden Demir “Daha beş ay önce, 19 Mart’ta başlayan siyasi operasyonların ardından borsa yatırımcısına son 17 yılın en ağır darbesini vurmuştu. O zirveden bugüne uzanan yol, bir iyileşmeden çok, iki mecburiyetin ürünü:” dedi ve iki mecburiyeti alternatifsizlik ve kısa vadeli adrenalin diye açıkladı.

“Benim gördüğüm yerden borsadaki rekor, ekonomide artan güvenin değil
alternatifsizliğin bir yansımasıdır.” dedi.

“ASIL TEHLİKE…”

Oğuz Demir “Asıl tehlike” diyerek bu parlama ile ekonomideki temel direklerin sessiz çürümenin gizlenmesi olduğunu ifade etti. “Çürümeyi anlamak için, Türkiye’de servetin son yirmi yılda nasıl el değiştirdiğine bakmak gerekiyor.” diye ekledi.

“YARININ ÇOK DAHA BÜYÜK KRİZİNE DOĞRU İLERLİYORUZ”

Ülke ekonomisinde çoğu hamlenin “günü kurtarma” telaşıyla yapıldığını söyleyen Demir şunları kaydetti:

“Enflasyonu kontrol altına almak için geçici önlemler, dövizdeki dalgalanmaları frenlemek için pansuman politikalar, bütçedeki açıkları kapatmak için günübirlik vergi düzenlemeleri… Bütün bu kısa vadeli adımlar, hükümetin toplumu sürekli ‘bugünün sorunlarına’ kilitlemesine neden oluyor. Oysa bize lazım olan şey, bambaşka bir akıl. Bugünün gündelik sorunlarını aşan, uzun vadeli bir ekonomik çerçeve. Çünkü Türkiye bugün görmezden gelse de, yarının çok daha büyük krizine doğru hızla ilerliyor. İşte bu bağlamda açıklanan vergi rekortmenleri listesi aslında bize çok şey anlatıyor. Kimler vergi veriyor, kimler en büyük kazancı elde ediyor? Bu tablo, Türkiye’nin ekonomik DNA’sını ortaya koyuyor.”

BORSA NEDEN YÜKSELDİ?

Doç. Dr. Demir Borsa İstanbul’da yaşanan yükselişe dair şu değerlendirmede bulundu:

“Bugün borsada kırılan rekor, sağlıklı bir iyileşmenin değil, alternatifsizliğin şişirdiği bir köpükten ibaret. Altında yatan gerçek ise çok daha sert: Türkiye, zenginleşemeden fabrikalarından uzaklaşıyor, rekabet gücünü kaybediyor, orta gelir tuzağına sıkışıyor. Kutlaması kolay olan borsa rekorlarıdır. Zor olan, servetin neden fabrikadan şantiyeye, “know-how”dan “know-who”ya kaydığını sorgulamaktır. Kalıcı refahın yolu borsa koridorlarından değil; fabrikaların bacalarından, iyi bir eğitim sisteminden, üniversitelerden, AR-GE merkezlerinin laboratuvarlarından geçer. Bu dönüşümü başaramazsak, bugünkü rekorlar, temeli çürük bir binanın en üst katında verilen tehlikeli bir partiden öteye gitmeyecektir.”

Related Posts

TOBB açıkladı: Yılın ilk 7 ayında kurulan şirket sayısı azaldı, kapanışlar arttı

TOBB açıkladı: Yılın ilk 7 ayında kurulan şirket sayısı azaldı, kapanışlar arttı

Grevdeki işçiler eylemi patronun evine taşıdılar

Dilovası’nda faaliyet gösteren İsveç sermayeli OMSA Metal fabrikasında çalışan işçilerin sendikal mücadelesi 44. gününde sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlenen işçiler, patronun hukuk tanımaz tutumuna karşı bu kez şirketin Genel Müdürü …

Türkiye’de ilk kez gıda ürününe karekod basıldı

8 Mayıs 2025 tarih ve 32894 sayılı resmi gazetede yayımlanan yönetmeliğe ait değişiklikle satış ve toplu tüketim yerlerinde gıda karekodu zorunlu kılındı. 29 Mayıs 2025 tarihinde duyurularak 60 günlük süre başlatılan ve 28 Temmuz 2025 tarihinde …

Taksitsiz kredi kartı borcu 1,5 trilyon lirayı aştı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) paylaştığı haftalık bültene göre, bankaların bireysel kredi kartı alacakları 2 trilyon 357 milyar 97 milyon lira oldu. Bireysel kredi kartı alacaklarının 1 trilyon 522 milyar 261,2 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Markalara indirim de çare olmadı

518 markayı çatısı altında barındıran Birleşmiş Mar­kalar Derneği’ye (BMD) üye firmaların yüzde 65’i indirim kampanyalarına rağmen temmuzda, haziran ayı cirosunu yakalayamadı. Hazirana göre adet satışlarının düştüğünü beyan edenlerin sayısı yüzde 57 oldu.

Genç Girişimcilerden Kahvaltılı Tanışma

TOBB Eskişehir GGK tanışma toplantısı, ESO ve TSO katılımıyla gerçekleştirildi.