(ANKARA) – CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “TBMM kamu yararına ve yurttaş güvenliği aleyhine yasal düzenlemelere imza attığı sürece CHP hem Meclis’te sözlerimizle muhalefet şerhimizle bu tutumu deşifre edeceğiz hem de Anayasa Mahkemesi’ne iptal ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle başvurularımızı yapmaya devam edeceğiz. CHP yurttaşın güvenliğini, hakkını, hukukunu Anayasaya uygunluğunu koruma konusunda herhangi bir tereddüt içerisinde olmadı bundan sonra da olmayacaktır” dedi.
Gökhan Günaydın, kamuoyunda 8. yargı paketi olarak tanımlanan “7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu”nun bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Başvurunun ardından açıklama yapan Günaydın, şunları söyledi:
“Bugün kamuoyunda 8. yargı paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu’nda bazı değişiklikler yapan kanun biliyorsunuz 12 Mart 2024 tarihinde resmi gazetede yayımlanmıştı. Bu kanunun gerek Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında hem komisyon üyesi arkadaşlarımız hem de milletvekillerimiz gerekse, Genel Kurul’daki görüşmeleri sırasında hepimiz kanunun içeriğinde bulunan Anayasa’ya aykırı hükümlerin çıkartılması için gerekli yasal mücadeleyi yaptık. Ancak her zamanki tutumuyla AKP bir sözcüğünü bile değiştirmeden ilgili teklifi kanunlaştırdı ve Resmi Gazete’de yayımlanmasını sağladı. Biz de bugün süresi içerisinde kanunun bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle hazırladığımız dilekçeyi, Anayasa Mahkemesi’ne teslim etmiş bulunuyoruz.
“KEYFİ GÖZALTINA ALMA VE TUTUKLANMANIN İPTALİNİ İSTİYORUZ”
Kısaca ifade etmek isterim; terör örgütüne üye olmamakla birlikte terör örgütüne yardım suçu düzenlenmektedir. Bu şu anda örneğin, burada bir anayasal hakkı için protesto gösterisi yapan kişi ve grupların ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte’ diye başlayan keyfi üzerinden gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olabilir. Dolayısıyla bu düzenlemenin iptalini talep ediyoruz. Daha evvel Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi iptal etmişti. Ancak TBMM’de maalesef Cumhur İttifakı çoğunluğu Anayasa Mahkemesi kararına uyarlı olmayan bir yeni düzenlemeye imza attı. Dolayısıyla bunun iptalini talep ediyoruz. Bunun dışında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi öncesi kurulan Tazminat Komisyonu yurttaşın adil başvuru ve etkili başvuru hakkını elinden almaktadır. Biz bunun İhtisas Komisyonları, İhtisas Mahkemeleri üzerinden sürecin yürütülmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bunun da iptalini ve yürürlüğünün durdurulmasını talep ediyoruz. Hükmün açıklamasının geri bırakılması düzenlemesi son derece keyfidir. Avukat meslektaşlarımızı, müvekkilleri, sanıkları ve hatta hakimleri zor durumda bırakmaktadır. Dolayısıyla daha doğru bir düzenleme yapılmasına olanak sağlayabilmek açısından bunun da iptalini talep ediyoruz.
“BU DÜZENLEMEYİ CHP YAPMIŞ OLSAYDI YERİ GÖĞÜ İNLETECEKLER…”
Bunun yanında kişisel verilerin korunması ve işlenmesiyle ilgili son derece sakıncalı hükümler vardır. Kişinin rızası hilafına, rızası olmaksızın bir kanuni korumada olmaksızın sağlık verileri, siyasal parti üyelikleri, dernek üyelikleri işlenebilmektedir. Bunun izah edilebilir bir durumu asla söz konusu değildir. Yurttaş güvenliğini tümüyle ihlal eden bu tutum için biz Anayasa Mahkemesi’ne geldik. Bunun yanında yine kanuni bir koruma olmaksızın keyfiliğe varan tutumlarla kişisel verilerin yurt dışına aktarılabilmesi söz konusudur. Eğer bu düzenlemeyi CHP yapmış olsaydı yeri göğü inletecekler, bizim kişisel verilerimizi yurt dışıyla paylaşma konusunda bir sakınca görmemektedirler. Bunu bizim kabul edebilmemiz mümkün değildir. Nihayet makro verileri işleyicilerin yasada belirtilen idari para cezaları ile bu meseleden caymaları söz konusu dahi değildir. Caydırıcılıktan çok uzak para cezaları vardır. Bunun da iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Dolayısıyla kamuoyunun önünde bir kere daha ifade etmek isterim ki; TBMM kamu yararına ve yurttaş güvenliği aleyhine yasal düzenlemelere imza attığı sürece CHP hem mecliste sözlerimizle muhalefet şerhimizle bu tutumu deşifre edeceğiz hem de Anayasa Mahkemesi’ne iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle başvurularımızı yapmaya devam edeceğiz. CHP; yurttaşın güvenliğini, hakkını, hukukunu Anayasa’ya uygunluğunu koruma konusunda herhangi bir tereddüt içerisinde olmadı, bundan sonra da olmayacaktır.”